loading
Önemli Not:

Bu sitede sunulan bilgiler tıbbi tavsiye olarak yorumlanmamalıdır. Doğru tıbbi kararlar alabilmek için doktorunuza veya terapistinize danışmalısınız. Bu sitedeki bilgilere dayanarak doktorunuza veya terapistinize danışmadan tedavi planınızda hiçbir değişiklik yapmayınız. Bir rahatsızlığınız var ise veya tedavi amaçlı olarak TheraSponge ürünlerden yararlanacak iseniz yanınızda terapist veya sağlık personeli olmadan kullanmayınız.




Nörorehabilitasyonda Pertürbasyon

Nörolojik rehabilitasyonda uygulanan farklı yöntemler inme, multipl skleroz, parkinson, serebral palsi ve bunun gibi birçok farklı hastalıklardan etkilenmiş kişilerin engellilik ve özürlülüklerini azaltmada, dolayısıyla da bağımsızlıklarını kazanmada çok önemli bir rol üstlenmektedirler. Günümüzde fizyoterapistlerin genel yaklaşımları ise hastalara yönelik tedavi planı oluştururken tek bir rehabilitasyon programı yerine, farklı olanların içinden değişik elemanları kombine olarak kullanmak şeklindedir. Hastaların tedavi yanıtları değişik tekniklere göre farklılık göstermekte, hatta aynı hastanın inme sonrası süreçteki değişik zamanlarında dahi farklılıklar görülmektedir. Yapılan çalışmalara göre herhangi bir yöntemin diğerine göre üstünlüğü ortaya konmamış olup tercih edilen tekniklerin tek başına veya kombine olarak kullanılması etkili olabilmektedir. Pertürbasyon temelli denge eğitiminin nörolojik bozukluğa sahip kişilerde pozitif etkilerinin olduğu bilinmektedir. Pertürbasyon çalışmaları ile nöromotor sistemde gerekli nörofizyolojik değişimlerin ve duyu-motor becerilerin uyarımı yapılmakta ve böylece düşmelerin önlenmesi hedeflenmektedir. Felçli bireyler, aynı yaştaki bireylere göre daha sık düşer. Birçoğu düşmelerin çok faktörlü doğasına odaklansa da, temel sorun muhtemelen bir bireyin denge kaybından kurtulmak için tepkiler oluşturma yeteneğidir. Dengeyi geri kazanmaya yönelik adım atma reaksiyonları, toparlanmayı dengelemek için özellikle önemlidir ve felçli bireyler, denge kaybının ardından düşmeyi önlemek için bu tepkileri uygulamada güçlük çeker. Felç şiddeti, yaş, fonksiyonel denge ve günlük yürüme aktivitesi kontrol edildiğinde artan düşme oranları ile anlamlı şekilde ilişkili olduğu artık ispatlanmıştır. Spesifik olarak, her iki uzvun instabiliteye yanıt verme kapasitesi, artan düşme riski ile ilişkilidir. Onun için düşmeyi önlemeye yönelik inme sonrası rehabilitasyon stratejilerinin instabiliteye verilen yanıtların eğitilmesi ya da pertürbasyon uygulamaları özellikle etkilenen uzuvdaki kontrolsüz durumun iyileşmesinde önemli katkı sağlayacaktır. Telafi edici adım atma reaksiyonları, postüral bir bozulmanın ardından düşmeyi önlemek için önemli tepkilerdir. Örneğin inme sonrası hemiparezisi olan kişilerde, adımlama reaksiyonlarının başlatılması ve yürütülmesi gecikir ve sıklıkla, daha fazla etkilenen uzuv ile bu adımları başlatamadıkları görülür. Pertürbasyon eğitim sonrası vakalarda kompansatuar adım reaksiyonlarında adaptasyon yeteneklerinde artmalar ayrıca postüral stabiliteyi geliştirdiği, düşme riskini azalttığı ve fonksiyonel performansı arttırdığı da görülmüştür. Reaktif denge tepkileri, düşmeyi önlemek için kritik öneme sahiptir. Pertürbasyona dayalı denge eğitimi (PBBT), yaşlı yetişkinler ve Parkinson hastalığı olan kişilerde düşme riskini azalttığı, yine aynı grup hastalarda pertürbasyon temelli yapılan treadmill çalışmalarında yürüme ve postural stabilite gibi motor semptomlarda gelişmeler sağlandığı görülmüştür.